RUHSAL UYANIŞ


  Spiritüalizm Latince ‘ruh’ anlamından türemiş olup dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akımları mevcuttur. Bu akımlar, ekoller farklılıkları da beraberinde getirmektedir. Öyle ki tüm akımların reenkarnasyonu kabul ettiğini söylersek yanılmış oluruz. Tek ortak noktaları insanın maddeden fazlası olduğuna, ruhun varlığına ve bedenin yok olması halinde bile ruhun var olmaya devam ettiğine inanmalarıdır. Bu inanışın tüm dinlerce kabul edildiğini ve spiritüalizmin bir açıdan yaradanla olan iletişimin soyut kavramı olarak tanımlayabiliriz.

    Ruhsal uyanışın bir algı seviyesinde yükselme, aydınlanma olduğu dışında ruhun beslenmesi diyebiliriz. Beden büyür ama ruhun seviye atlaması farklı bir boyuttur.20li yaşlarda ne aydınlar,40'ına gelmiş algısı kapalı ne insanlar gördük. Bu uyanış beklenmedik acı bir deneyimle ya da hissedilmemiş duyların zihinde tanımlanması ile kendini gösteren bir değişimdir.

 Dışarıdan maruz kaldığı koşullandırmaların yaratmış olduğu değişim bu uyanışı beraberinde getirir. Sadece bu şekilde olduğunu söylemek yanlış olur fakat insan zamana bağlı değil yaşadıkları ile büyür...Çünkü ruh ve beden bir ama farklı kavramlardır.

  Yaşanılan travmalar, eskiden size iyi gelen şeylerin şimdi bir anlam teşkil etmemesi, hissedilmemiş bazı duyguların bir olay sonrası yaşanması...bu ve bunun gibi bir çok hayati olaya karşı duruş ya sancıyı beraberinde getirir ya da kabulleniş ile ruhun seviye atlaması ile sonuçlanır. Ki kabullenmek basit bir kavram değildir. Hele ki bunu başarmak kolay olmadığı için sonucu ruhsal uyanıştır.

  Ruhsal yolculuğumuza başladığımız manevi seviye ,zor anlarla oluşan değişimlerin , yaradanın arayış içinde olanlara ruhsal ilerleme bahşetmesidir. Sonu olmayan bu yolcukta negatif duraklara uğramak size bir şey kazandırmaz.

  Bu konu hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum geri bildirim yaparsanız sevinirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KARŞI İLETİŞİMDE NASILSIN?

Sümela Manastırı'nın Fazla Bilinmeyen Efsaneleri

RUHLAR KONUŞUR